British Museum Tarihi, Mutlaka Görülmesi Gereken Eserler ve Gerçekler

british museum

British Museum’un Kuruluşu ve Tarihçesi

British Museum, 1753 yılında İngiliz hükümetinin Sir Hans Sloane’un özel koleksiyonunu satın almasıyla kuruldu. Bu koleksiyon, doğa tarihi nesneleri, kitaplar, tablolar, antik eserler ve el yazmalarını içeriyordu. Müze, 1759’da Londra’daki Montagu House’da halka açıldı. Böylece Avrupa’da kamuya açık ilk ulusal müze unvanını aldı.

Kuruluş amacı, bilimsel araştırmayı desteklemek ve halkın bilgiye erişimini sağlamaktı. Zamanla koleksiyon genişledi ve müze, sadece İngiliz tarihiyle sınırlı kalmadan, küresel ölçekte arkeolojik ve etnografik eserlere ev sahipliği yapmaya başladı. 19. yüzyılda farklı alanlardaki koleksiyonlar ayrılarak Natural History Museum gibi yeni kurumlar kuruldu.

Müzenin bugünkü binası, 19. yüzyılda mimar Sir Robert Smirke tarafından tasarlandı. Neoklasik tarzdaki yapı, mimari açıdan da koleksiyon kadar dikkat çeker. Girişteki sütunlar ve geniş avlu, ziyaretçiyi tarihsel bir atmosfere davet eder.

British Museum, bugün koleksiyon büyüklüğü, tarihsel kapsamı ve ücretsiz erişim politikasıyla dünyada benzeri az bulunan kültürel kurumlardan biridir.

British Müzesi Bölümleri

British Museum Tarihi, Mutlaka Görülmesi Gereken Eserler ve Gerçekler
British Museum Tarihi, Mutlaka Görülmesi Gereken Eserler ve Gerçekler

British Museum, koleksiyonlarını tematik ve coğrafi bölümlere ayırarak sergiler. Bu yapı, ziyaretçilerin eserleri tarihsel bağlam içinde değerlendirebilmesini sağlar. Ana bölümler arasında Antik Mısır, Yunan ve Roma, Orta Doğu, Asya, Afrika, Amerika, Avrupa, madeni paralar ve el yazmaları yer alır.

Antik Mısır Bölümü, müzenin en çok ziyaret edilen alanlarından biridir. Mumya koleksiyonu, tapınak kalıntıları ve heykeller aracılığıyla Mısır medeniyetinin dinî ve sosyal yapısı sunulur. Geniş salonlarda yer alan heykellerin çoğu, 19. yüzyılın ilk yarısında Nil Nehri çevresinden getirilmiştir.

Yunan ve Roma Bölümü, özellikle Parthenon’a ait Elgin Mermerleri ile öne çıkar. Bunun dışında Roma dönemine ait heykeller, seramikler ve takılar da sergilenir. Her bir eser, dönemin sanatsal teknikleri ve estetik anlayışını belgeleyen öğeler taşır.

Asya ve Afrika bölümleri, diğer koleksiyonlara kıyasla daha az bilinse de, özellikle Çin porselenleri, Japon parşömenleri ve Batı Afrika maskeleri açısından derinliklidir. Bu bölümler, Avrasya’nın sanatsal ve kültürel mirasını anlamak açısından önemlidir.

British Museum Koleksiyonlarında Yer Alan Medeniyetler

British Museum koleksiyonları, dünya tarihinin farklı dönemlerinde hüküm sürmüş birçok medeniyete ait eserleri barındırır. Bu çeşitlilik, müzenin küresel arkeoloji ve etnografya merkezi olarak kabul edilmesini sağlar.

Öne çıkan medeniyetler arasında Antik Mısır, Mezopotamya, Antik Yunan, Roma İmparatorluğu, Persler, Çin Hanedanlıkları, Hint Uygarlıkları, Maya ve Aztekler yer alır. Her biri farklı kronolojik dönemleri ve kültürel yapıları temsil eder.

Orta Doğu koleksiyonu, özellikle Asur ve Babil dönemlerine ait yazıtlar ve saray kabartmalarıyla dikkat çeker. Ninova kazılarından getirilen rölyefler, bu uygarlıkların mimari ve toplumsal organizasyonunu gözler önüne serer. Gılgamış Destanı’na ait tabletler de bu bölümde yer alır.

Amerika kıtası koleksiyonu ise İnka ve Maya uygarlıklarına dair taş eserler, tören maskeleri ve gündelik yaşam nesneleriyle temsil edilir. Bu koleksiyon, Avrupa dışı medeniyetlerin sanatsal kapasitesini doğrudan belgeleyen nadir örnekler sunar.

British Museum’da Mutlaka Görülmesi Gereken Eserler

British Museum Tarihi, Mutlaka Görülmesi Gereken Eserler ve Gerçekler
British Museum Tarihi, Mutlaka Görülmesi Gereken Eserler ve Gerçekler

British Museum’daki bazı eserler, tarihsel önemi ve sergileniş biçimiyle öne çıkar. Ziyaretçilerin özellikle ilgisini çeken parçalar, farklı dönemlere ve coğrafyalara yayılan seçkilerdir.

  • Rosetta Taşı: Antik Mısır hiyerogliflerinin çözülmesini sağlamıştır. 1799 yılında bulunmuş ve 1802’de müzeye getirilmiştir.
  • Elgin Mermerleri: Parthenon tapınağından getirilmiş Yunan heykelleridir. Yunan sanatının en gelişkin örneklerindendir.

Ayrıca Assurbanipal’in kütüphanesine ait kil tabletler, Sutton Hoo Viking hazinesi ve Çin Hanedanlık dönemine ait bronz kaplar da dikkat çeken eserler arasındadır. Bu parçalar, yalnızca estetik açıdan değil, tarih yazımı ve kültürel miras açısından da kritik bir öneme sahiptir.

İngiltere’ye ait eserler arasında yer alan Lewis Satranç Taşları da ziyaretçilerin ilgisini çeker. Ortaçağ dönemine ait bu taşlar, satranç oyununun Avrupa’daki evrimine ışık tutar.

Rosetta Taşı ve Tarihsel Önemi

Rosetta Taşı, Antik Mısır hiyerogliflerinin çözülmesinde anahtar rol oynamıştır. Taş üzerinde aynı metin üç farklı yazıyla (hiyeroglif, Demotik ve Antik Yunanca) yazılmıştır. Bu çok dilli yapı, yazıtların karşılaştırmalı analizine imkân tanımıştır.

Jean-François Champollion, 1822 yılında Rosetta Taşı’nı kullanarak hiyeroglifleri çözmeyi başarmıştır. Bu çözüm, Mısır tarihiyle ilgili kaynakların anlamlandırılmasında devrim yaratmıştır. Taş, 196 yıl boyunca okunamayan yazıların ilk kez anlaşılmasını sağlamıştır.

Eser, Ptolemaios V’in bir fermanını içerir. Bu yönüyle hem tarihî belge hem de dilbilimsel dönüm noktasıdır. British Museum’da cam koruma altında sergilenmektedir.

Elgin Mermerleri ve Kültürel Mülkiyet Tartışması

Elgin Mermerleri, 1801-1812 yılları arasında Lord Elgin tarafından Parthenon’dan sökülerek İngiltere’ye getirilmiştir. Bu işlem, Osmanlı İmparatorluğu’nun izniyle gerçekleştirilmiş olsa da günümüzde etik ve hukuki tartışmaların merkezindedir.

Yunanistan, Elgin Mermerleri’nin iadesi için uzun süredir kampanya yürütmektedir. Atina’daki Akropolis Müzesi, bu eserlerin özgün bağlamda sergilenmesi gerektiğini savunur. UNESCO’nun 2021 tarihli çağrısı da bu yönde olmuştur.

British Museum, mermerlerin yasal yollarla edinildiğini ve evrensel bir koleksiyonda yer almasının kamu yararına olduğunu öne sürer. Ancak bu savunma, uluslararası kamuoyunda her zaman karşılık bulmamaktadır.

Bu eserlerin geleceği, kültürel mülkiyet hakkı, sömürgecilik sonrası miras ve müze etiği gibi daha geniş çaplı sorunların da tartışılmasına neden olmuştur.

British Museum Giriş Ücreti ve Ziyaret Bilgileri

British Museum’a giriş ücretsizdir. Bu uygulama, müzenin kamusal bilgiye erişimi teşvik etme politikasının bir parçasıdır. Ancak bazı geçici sergiler için ücret alınabilir.

Müze haftanın her günü açıktır. Ziyaret saatleri 10:00 – 17:30 arasındadır. Cuma günleri bazı galeriler 20:30’a kadar açık kalabilir. Müze Londra’nın Bloomsbury semtinde, Great Russell Street üzerinde yer alır.

Girişte güvenlik kontrolü yapılır. Ziyaretçi yoğunluğu özellikle hafta sonları artar. Bu nedenle sabah saatlerinde gitmek daha verimli olabilir.

Fotoğraf çekimi serbesttir, ancak flaş kullanımı ve tripod yasaktır. Müze içinde Wi-Fi erişimi ücretsizdir.

British Museum Gezi Planı ve Ziyaretçi Rehberi

British Museum Tarihi, Mutlaka Görülmesi Gereken Eserler ve Gerçekler
British Museum Tarihi, Mutlaka Görülmesi Gereken Eserler ve Gerçekler

British Museum’u verimli gezmek için önceden plan yapılması önerilir. Müzenin büyük olması nedeniyle tüm koleksiyonu tek seferde gezmek zordur. Bu nedenle ziyaret öncesi belirli bölümler seçilmelidir.

Girişten sonra ana hol olan Great Court’a ulaşılır. Buradan koleksiyonlara dağılım yapılabilir. Müze haritası fiziksel olarak alınabilir veya web sitesinden indirilebilir. Mobil uygulama da ziyaretçilere yön bulma konusunda yardımcı olur.

İlk kez gelen ziyaretçiler genellikle Mısır, Yunan ve Mezopotamya bölümlerine odaklanır. Ancak ikinci ziyaretlerde Asya, Afrika ve Avrupa bölümlerine de zaman ayrılması önerilir.

Yoğunluk olan saatlerde bazı salonlarda dolaşmak zor olabilir. Bu nedenle sessiz bölgelere yönelmek ya da rehberli turlar tercih etmek daha faydalı olabilir.

British Museum Hakkında Az Bilinen 15 Gerçek

  • Müze koleksiyonundaki eserlerin %99’u halka açık değildir. Yaklaşık 7 milyon eser depolarda korunur.
  • İlk başta doğa tarihi, zooloji ve botanik koleksiyonları da içeriyordu. Bu bölümler 1880’lerde ayrılarak Natural History Museum’a taşındı.
  • Müze binasının temeli, eski Montagu House’un üzerine inşa edilmiştir.
  • Müzenin iç avlusu olan Great Court, Avrupa’nın en büyük cam çatılı kapalı avlusudur.
  • British Library, 1973’e kadar bu müzenin içindeydi ve binadan ayrılana kadar dünyanın en büyük kütüphanelerinden biriydi.
  • 2002 yılında müzenin Irak koleksiyonuna siber saldırı girişimi oldu. Bu durum kamuoyuna yansıtılmadan önlendi.
  • Nazi Almanyası döneminde yağmalanan bazı Yahudi koleksiyonları, savaş sonrası İngiltere’ye taşındı ve müzede koruma altına alındı.
  • Müze, 1866’da kadın ziyaretçilere özel “kadın okuma salonu” açarak dönemine göre ilerici bir adım attı.
  • Mısır koleksiyonunun büyüklüğü, Kahire Müzesi’nden sonra dünyadaki ikinci en büyük Mısır koleksiyonudur.
  • Müzenin bir bölümünde deprem sensörleri bulunmaktadır. Antik eserlerin sarsıntılardan zarar görmemesi için erken uyarı sistemi kurulmuştur.
  • Her yıl yaklaşık 1000’den fazla akademik araştırma müze arşivlerinden doğrudan veri kullanarak yayımlanır.
  • Müzenin koleksiyonları, 2008 yılında Google ile yapılan işbirliği sayesinde dijital ortama aktarılmaya başlanmıştır.
  • Bazı eserlerin fotoğraflanmasına sınırlı izin vardır; bunun nedeni eserlerin ışığa duyarlı olmasıdır.
  • Müze koleksiyonları içerisinde, Antik Anadolu uygarlıklarına ait Hitit tabletleri ve Frigya objeleri de yer alır.
  • Müze içindeki bazı galerilerde İngiliz Kraliyet Ailesi’ne özel geziler düzenlenmektedir; bu turlar halka açık değildir.

British Museum’un Kültürel ve Politik Etkileri

British Museum Tarihi, Mutlaka Görülmesi Gereken Eserler ve Gerçekler
British Museum Tarihi, Mutlaka Görülmesi Gereken Eserler ve Gerçekler

British Museum, kültürel miras tartışmalarında merkezi bir konuma sahiptir. Kolonyal dönemden kalma eserlerin günümüzdeki sergilenme biçimi, müze politikalarını doğrudan etkiler.

Eserlerin sergilenme biçimi, tarihî anlatıların inşasında belirleyici olur. Hangi medeniyetin nasıl temsil edildiği, kültürel algının şekillenmesinde rol oynar. Bu nedenle müzeler, sadece sergi alanı değil, aynı zamanda ideolojik platformlardır.

Kültürel diplomasi açısından da müze stratejik önemdedir. Bazı eserler geçici olarak diğer ülkelere ödünç verilirken, bazıları için iade talepleri reddedilir. Bu durum, uluslararası ilişkilerde sembolik anlamlar taşır.

Müze, UNESCO, ICOM ve benzeri kuruluşlarla olan ilişkilerinde de bu politikayı devam ettirir. Kamusal erişim ve uluslararası işbirliği bu çerçevede yürütülür.

British Museum ile İlgili Sık Sorulan Sorular

British Museum’a giriş ücretli mi? 

Hayır, kalıcı sergilere giriş ücretsizdir. Sadece özel sergiler için ücret talep edilebilir.

British Museum’da kaç eser var? 

Müze toplamda 8 milyonu aşkın esere sahiptir. Ancak bunların yaklaşık %1’i sergilenmektedir.

British Museum’daki en eski eser nedir?

En eski eserler arasında, Mezopotamya dönemine ait 9000 yıllık taş aletler ve tabletler yer alır.

Müzede Türk eserleri var mı?

Evet, Osmanlı, Selçuklu ve Anadolu uygarlıklarına ait eserler sınırlı sayıda da olsa mevcuttur. Bu eserler genellikle İslam Sanatları ve Orta Doğu koleksiyonlarında yer alır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

WhatsApp Sipariş ve sorular için buradayız!